Popüler Yayınlar

30 Temmuz 2013 Salı

KARA ÇAM

ürkerek acılar içinde etrafına bakındı.kop koyu gecede göz gözü görmezken.kendisini gören bir göz var mı?diye etrafını kontrol etti.vücudu çok acı çekiyordu.fakat bu acı ruhunun çektiği acının yanında bir sinek ısırığı kalırdı.usulca üstündekileri çıkarıyor.bir yandan da gecede gözleriyle dolanıyordu.her zaman gece geç saatlerde bu kara çam ağacının altına gelirdi.ve her seferinde aklından "ne kadar güven verici ve güçlü bir ağaç.belki de tanrıdır."diye geçirirdi.tamamen çırılçıplak  olunca elbiselerini güzelce kenara yerleştirir.çam ağacının bir adım önünde arkası dönük gözlerini kapatır.olduğu yerde yavaşça yere oturur ve çıplak sırtını çamın sert kabuklu gövdesine yaslardı.çamla sırtı birleşince öylesine huzur kaplardı ki içini;önce tüyleri diken diken olur.derin bir nefes alır ve kendini bırakırdı.dünyayla bütün bağlantısı kopmuş olarak öylece çamla bütünleşip dinlenirdi."niye yaşıyorum?"diye her sorduğunda...bunu özellikle kerpiç evlerinin önündeki kör kuyuya bakarken sorardı.aklına kara çam ağacı gelir.onunla buluşmak için bir an önce gecenin gelmesini beklerdi,,.

29 Temmuz 2013 Pazartesi

öylece akar giderken, temizlenirim huzurun gidiş yolunda..,DÖNÜCEM ARKAMI SANA VE TERK EDİCEM.EYY ACIMASIZ GÜNEŞ!!! aydınlatamayacaksın artık yolumu,büyütemeyeceksin dikenleri...kör sağır bir mağaranın en derinlerine utanmadan kaçırdın.kovaladın arkamdan.artık diyorsun ya gölgede dinlen biraz soluklan...çok geç artık.sen beni bitiremedin ama ben seni bitiriyorum.söndürüyorum buz gibi sularla o kavrulmuş ellerini..!
savaşçı karıncalar!
ballara süründüm hazırım.
alnım karlarda,
yüzüm donmuş çelikte,
bir nebze olsun yeter mi..?
kaybolmaya ne kadar yakınım..sıcak bir boynun kokusunda,güzel bir dudağın tadında,kocaman iri gözlerin uçurumunda...ne kadar kutsalsın ey büyük acı.senin mabedin bu yürektir,işkence odan kalbim,celladın ise kendim.öyle olur ki dört gözle beklerim ölümü öyle olur ki o büyük sarhoşlukta secdeye kapanırım.senfoniler yazılır acıma,ağıtçılar toplanır tabutumun başına..yok olmaya giden yolda bulurum varlığını,korkumun yersizliğinde kaybolduğumda tutarım elini...

28 Temmuz 2013 Pazar

geçitler,yollar açar,
hiçbirinde durmak istemezsin.
her seferinde burası tamam
bundan ötesi yok dediğin zaman...
doyumsuz bir yürüyüşte,
doyumu her hissettiğinde...
bir bakarsın;
yeni doyumların peşinde koşturuyorsun.
yönsüz rüzgarlar;kuru ve sıcak.
her durduğum yerde,başka savrulmalar.
duyarsın belki?bırakırsan yüklerini:
düşüncelerini,korkularını,umutlarını,hayallerini...
anın içinde ansız bir bütünlükte büyürsün.
kalıpların,kontrolün ve bedenin yokluğunu hissedersin.,


27 Temmuz 2013 Cumartesi

ayaklarımın altı başımın üstü çok uzaklarda birleşen yarım çember.bir elin iki parmağını geçmeyen sadelik kulaklarımı yormayan sessizlik ruhumu dinlendiren serinlik..,ben varım işte oradayım bir bütün olarak bütün parçalarım toplanmış olarak.yorgunluk yok dinçlik yok üzüntü yok sevinç yok...sadece sadeliğin en yalnızında yakınlık yoğunluğunda yankısız bir ağırlık boyutunda serinderinlikte dingin benim attığı adım var,gözleri yarım çembere bakarak.