düşmüş kollarım bataklığa
taze çiçekler altları beton
korkusuz saldırganlar iş başında
teraziler kayıp
akıllar ölçüsüz
duygular bomboş seslerde
duymuyorum artık
bildiğim ne varsa
yazmak bilmediklerimin öfkesi sadece
Popüler Yayınlar
-
ayaklarımın altı başımın üstü çok uzaklarda birleşen yarım çember.bir elin iki parmağını geçmeyen sadelik kulaklarımı yormayan sessizlik ruh...
18 Kasım 2013 Pazartesi
kulaklarım alışamadı
kendi sesimin anlamsızlığına
halsizlik diyor fısıltıyla
yakalayacak seni
direnmen savaşman boşuna
sadece kapat gözlerini
çek derin derin içine
en güzel rüyaları
sonrasını boş ver
öncesini boş ver
acılarını gözyaşlarını boş ver
tutunmak neye yarar
çaresiz bir yalanın gerçekliğine
korkma diyor sonra
korkma korkma
her şeye inat kendine inat
sadece kapat gözlerini
ve ve
çek en güzel rüyaları içine
.....
kendi sesimin anlamsızlığına
halsizlik diyor fısıltıyla
yakalayacak seni
direnmen savaşman boşuna
sadece kapat gözlerini
çek derin derin içine
en güzel rüyaları
sonrasını boş ver
öncesini boş ver
acılarını gözyaşlarını boş ver
tutunmak neye yarar
çaresiz bir yalanın gerçekliğine
korkma diyor sonra
korkma korkma
her şeye inat kendine inat
sadece kapat gözlerini
ve ve
çek en güzel rüyaları içine
.....
16 Kasım 2013 Cumartesi
boşluğa yapışmış yüzler
gagaları alınmış kuşlar
güzel bir bahar gününde
karanlığa sığınmaya çalışan
boşlukta büyüyen
ıstırabın gri yüzü
ışıklar kapanınca
boş koridorda ilerleyen
görünmeyen adımlar
sigara dumanıyla
her yere sinmiş verem
ayak basılmayan yerlerde
alabildiğine çoğalmış kuruntular
tutunmak o kadar zor ki
yalanlarla örülmüş iplere
........
gagaları alınmış kuşlar
güzel bir bahar gününde
karanlığa sığınmaya çalışan
boşlukta büyüyen
ıstırabın gri yüzü
ışıklar kapanınca
boş koridorda ilerleyen
görünmeyen adımlar
sigara dumanıyla
her yere sinmiş verem
ayak basılmayan yerlerde
alabildiğine çoğalmış kuruntular
tutunmak o kadar zor ki
yalanlarla örülmüş iplere
........
12 Kasım 2013 Salı
10 Kasım 2013 Pazar
temiz bir görüşle
çiziyorum cennetin duvarlarını
göğsüme akan saf şarapla
yükseliyorum köprülerden
şuursuzluğun tazeliğine doyuyorum
kamçılara izin veriyorum
parçalaması için aklımı
gürültüler cansız tek sesli
öyle sıkıcı ki
canım öylesine çıkmak istiyor ki
sadece perdeleri delmek yeterli
sigaramın en sağlam közüyle
çiziyorum cennetin duvarlarını
göğsüme akan saf şarapla
yükseliyorum köprülerden
şuursuzluğun tazeliğine doyuyorum
kamçılara izin veriyorum
parçalaması için aklımı
gürültüler cansız tek sesli
öyle sıkıcı ki
canım öylesine çıkmak istiyor ki
sadece perdeleri delmek yeterli
sigaramın en sağlam közüyle
5 Kasım 2013 Salı
oturduğum yer sıkışık
koltuğun bir ucunda dengesiz
yerim var geniş
güvenim kırılgan zayıf
kırık ayaklar ürkütücü
huni şeklinde beyinler
akıntısız bir daralma
bunalmış bir birikme
omuzlarımda kör kuşlar
renkleri alacalı
gri bulutların kapladığı beynim
rüzgarın dağıtamadığı bir sis
aynada göz kırpan suç ortağım
koltuğun bir ucunda dengesiz
yerim var geniş
güvenim kırılgan zayıf
kırık ayaklar ürkütücü
huni şeklinde beyinler
akıntısız bir daralma
bunalmış bir birikme
omuzlarımda kör kuşlar
renkleri alacalı
gri bulutların kapladığı beynim
rüzgarın dağıtamadığı bir sis
aynada göz kırpan suç ortağım
1 Kasım 2013 Cuma
kırılan bakışlarda ağırlıklar
sadece bilmek isteyen sesler
masanın üzerinde büyük bir fırtına
kalpler ritimsiz atışlarda
ayın görünmeyen yüzünde
şimdiki zamanın hücreleri
dar boyutsuz insanların ruhları
sadece başlangıç ve bitişten ibaret
hareketsiz kalmış çelişkiler
makinalar hazır
sürmek için asfaltları
sistemler düzenler hazır
yıkılmak için sonsuza kadar
sadece bilmek isteyen sesler
masanın üzerinde büyük bir fırtına
kalpler ritimsiz atışlarda
ayın görünmeyen yüzünde
şimdiki zamanın hücreleri
dar boyutsuz insanların ruhları
sadece başlangıç ve bitişten ibaret
hareketsiz kalmış çelişkiler
makinalar hazır
sürmek için asfaltları
sistemler düzenler hazır
yıkılmak için sonsuza kadar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)